Hicret’in önemi; Bir yere yapışıp kalan, yeni bir yere varamaz!

Ana rahmini terk etmeyen, yeni bir dünyaya varamaz. Bâtılı terk etmeyen, Hakka varamaz. Paslanmış fikirleri zihninden söküp atamayan, yeni fikirlerin sahibi olamaz. Kavuşabilenler, terk edebilenlerdir.

Âdem; geçici cenneti terk ettiği için, irade sahibi oldu. Onu bu irade, hakiki cennete kavuşturacaktır.

‘Gidiyorum gündüz gece…’ Bu söz, Âdem’in daima hicrette olduğunu söyler. Şöyle ki üflenen; Lâhut âleminden Nasuh âlemine hicretinin, canın sudan toprağa hicretinin, spermin rahime hicretinin, ceninin rahimden dünyaya hicretinin ve insanın dünyadan ahrete hicretinin olayı budur. Eserden müessire, soyuttan somuta, fizikten metafiziğe, kabuktan öze, maddeden ruha. İnkârdan imana, cehaletten ilme, zandan yâkine, hicret edebileceğinin ifadesidir. İnsanın akıbeti, kurbandan kurbiyetedir. (Kurban olup Allah’a yaklaşmasıdır) Cennet sıla, dünya gurbettir. İnsan, sılanın özlemini dünya gurbetinde çekti ve bir daha yitirmemecesine yeniden kazandı!

Senin ve her şeyin yedeği vardır. Allah yegânedir, yedeği yoktur. Bize O tenezzül ettiği için, biz eşrefi muhabbet olduk. Bugün Âdem sensin, Havva da yanındaki. Şimdi sahneyi ilahideki sensin. Senin de rolün biter. Ama sahneyi ilahi, başka bir figüranla devam eder. Eğer kulak veriyorsan, Allah’a kulak veriyorsun. Bildirinin sahibi Allah’tır. Elçinin suçu yoktur.  (Karşındakinin sözünü Allah’tan bil!)

Ben merhametlilerin, en merhametlisiyim! Her şeyin âlâsı, alüül âlâsı benim!

Bana bak! Suretten şahaneyi öze bak, özü gör!

Bu suret âleminde sureta da olsa sevgi, saygı, muhabbet hoştur, hoş!

İstanbul’u ve bütün vatanımı seviyorum, bilhassa içinde yaşayan insanlarından dolayı. Dünyayı seviyorum, içinde taşıdığı insanlarından dolayı.

 

Veciz sözler

Her hata, zihinden gelir. Böyle veya şöyle yapmalıyım dediğimiz zaman ya doğru, ya da yanlış yapmış oluruz. Bu da zikre bağlıdır. Zihniyet mülkündür.

Yetimin başını okşamak, cahil bir insanı güzel karşılamak, noksan bedenlileri, noksan düşünenleri okşayarak öğretmek; merhametli olmaktır. Yine de senin merhametinden yanlışlık doğabilir, merhamet Allah’ındır.

Birini çok beğenen veya bir kitap okuyup onun bir hayli tesirinde kalan ve bunda aşırıya kaçan insan, kendini yitirir. Varlıkta en etken kendisi olduğu halde, böyle iken, pasifize bir hal almış olur.

Yalnızlık aslında bir çap meselesidir:

  1. Kendi kendimize yarattığımız yalnızlık
  2. Kontrolümüz dışındaki durumlar tarafından oluşan yalnızlık
  3. Herkese has olan yalnızlık, kendi ile baş başa olmak.