Allah, insana mahdut bir güç vermiştir

Allah; insanı basit bir balçıktan yaratmış, ona üstün meziyetler vermiş, mahlûkatın en şereflisi kılmıştır. Bütün varlık, Halik’ın emrindedir. Onların içinden yalnız insan, Allah adına hareket ettiğinin idrakine varandır. Bize şah damarımızdan yakın olan Allah’a yakın olma idrakinde olana; Allah ilminden gücünden irfanından müttefit olmuştur. Yani, Allah ona lütfü ihsan etmiştir!

 

Allah lütufkârdır, lütfünden verir, alması da vermesidir.

Allah, insana mahdut bir güç vermiştir. Fazla bir güce sahip olsa, firavun olur, Nemrut olur. 

Allahsız güç beladır, felakettir. Allahlı güç lütuftur, saadettir.

Güç ve iktidar ehline verilmezse, felakettir. Bir deliye iktidar verilirse, dünyayı tımarhaneye çevirir. İnsana verilen güç, Allah’ın gücünü bilmek içindir.

(Allah’ı tesbih et) İlahi sisteme uy, Allah’ı hoşnut et! Allah’ta seni hoşnut etsin, huzurlu ol!

 

Allah’ı tesbih etmek demek;

Allah’ı tesbih etmek;Suphanallah, Elhamdülillah ve Allah’ü Ekber diyerek acizliğini idrak etmek ve Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih etmektir. Bunlardan başka, günlük hayatımızda da daima Allah’ı tesbih ederiz; Allah Âlimdir bilir; Halimdir hoş görür; Allah verdiğini ezmez Halimdir deriz. Bir işe başlarken Bismillah; olmasını istediğimiz bir iş için İnşallah; bir şeyi güzel bulduğumuz zaman Maşallah; bir şeyden korktuğumuz zaman Allah korusun anlamında Maazallah; bir şaşkınlık anında Fesuphanallah; rıza ve hoşnutluğumuzda Eyvallah; umut beslerken Evvelallah; bir aksilik gördüğümüzde Hay Allah; bir şeyi yapmak istediğimizde Biiznillah diyerek Allah’ı tesbih ederiz.

 

Allah mutlak zengindir

Sevginin kalpte yoğunlaşmış hali, muhabbettir. Yoğunlaşma, cezbeyi meydana getirir.

Mal mülk yoğunluğu değil, cezbe ilahi olarak makbuldür.

Ben zenginim diyen kişi azar.

Fakirliğini, şaşkınlığını Allah’tan bilme! Zenginliğini, akıllı olduğunu Allah’tan bil!

Zengin de olsa fakir de olsa, insan insandır.

İnsana eşrefi mahlûkat gözü ile bakmak, ibadettir.

Servet, varlık; Allah’ındır, insana emanet olarak verilmiştir. Serveti emanet bilenler, onu yönetirler. Ona sahip olduklarını zannedenler, onun kölesi olurlar. Allah mutlak zengindir. İnsan mutlak fakirdir. Yani insan, daima Allah’a muhtaçtır. Allah yaratandır. İnsan yaratıktır.

Ey fakir olan insan, zengin olan Allah’a sığın!

 

Sözlerin seni, gözlerin gönlünü, ruhun Allah’ı söyler.

Söz vardır, kulak vermek gerektir. Söz vardır, lafı güzaftır. Hikmetli söz; insan-ı kâmilin sözüdür ve Allah’ tan gelir. Nefis dünyayı talep eder. Ruh aslını talep eder.

Allah’a seslenen bir kimse, O’ndan cevap alır.

Allah’tan korkmak, O’nun sevgisinden mahrum kalmak korkusudur.

Tövbe; yanlışı bırakıp, doğruya yönelmektir.

Et gövdenin yüküdür. Rüyet (geniş anlamlı görmek, idrak etmek demektir. Rüya vardır, Salih rüya vardır. Sorumluluk, yük almaktır. Suçlunun vicdanını temizlemek, yüktür.

 

 

El Esma-ül Hüsna

El Esmaül Hüsna, insan için doksan dokuzdur, Allah için sonsuzdur.

İbadet edilecek ilah, yalnız Allah’tır.  

El Halim; eşsiz hoşgörü ve müsamaha sahibi, acele etmeyen, yükünü alan anlamında Allah’ın bir ismidir. İnsanda halim; hassas, ince bir bakışa sahip olan,  yüklenen demektir.

Hılım acıdır, ama içine idrak katılınca tatlılaşır.

Hoşgörü yük yüklenir, yük yükler. (hoşgörü karşındakinin sorumluluğunu yüklenmektir)

Hoşgörüde üstün olan Allah’ım, Halim isminin şanından bizi de hoşgörü sahibi eyle!

Halim Allah’ım, hilminden ver!

 

Rab, Melik, İlah, Rububiyet, Melekiyet, Ulûhiyet…

Öğretmen ölür Rab ölmez, bakidir. Kral ölür Melik ölmez, bakidir. Put ölür İlah ölmez, bakidir.

 

El Gani;  o hiçbir şeye ihtiyacı olmayacak kadar zengin olandır.

El Gani yani Allah zengindir, fakir olan insandır.

Fazla malı olan belayı satın almıştır.

Her şeyi gören Allah’tır. Kul her şeyi göremez. Allah Âlim-i mutlaktır, kul acizdir.

 

El Halik, her şeyi halk eden; Hallak her an yaratan. Allah dünyayı da değiştirir, âlemi de.

Allah; kuluna yaşamayı hayır için vermiştir,

Allah; kuluna yaşamayı hayır için vermiştir, ölümü de onun için hayır olarak vermiştir.

Allah her şeyi bir mana üzere yaratmıştır. Kul, O’nu anlamadı. O’na izafi baktı.

Allah’a olan kulluğun; senin iftiharındır, sırtın yere gelmez.

Allah almaz, daima verir. Biz alır zannederiz, onun için daima yanılırız.

Ömür, insana dünyada verilmiş bir süredir. Bu zaman içinde ne kadar hayır işler, ne kadar günah işlerse, sevaba ve affı mağfirete dönmek için zaman verilmiştir.

Bu âlem, varlığı gösteren misal âlemidir. Gerçekliğin merakına düşürür.

Dünyaya kendi hakikati içinde bakın, kendi hakikatinize göre bakmayın!

Âmin, âmin ya Muin! Her şey Allah’tan sadır olur ve hepsi de manalıdır. Manasız gören de manadan mahrum olanı gösterir.

 

Dünyadan iştahı hevesi kesilen, zikre talip olsun!

 

Veciz sözler

Haram olmayan nimetler yiyin, o alın teri ile olan nimettir. Şükür, helal nimetten gelir.

Şükür nimettir. Küfür örtmek demektir. Allah kulu ile ilgilenir.

Tembeliz, çalışkan görünmeye hevesleniriz o bir heves işidir, yanlıştır, cehalettir.

Bir şeyi tabulaştırırsan, onu değişmez kabul edeceğin için, eleştirilmeye gelmezsin. Eleştiriyi ihanet sayarsın, bu yanlıştır.

Şeytanın bir adı da, Hannas’tır. Bir görünür, bir de görünmez halidir.